Bizi Ziyaret Edin
Beylikdüzü
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08:00 - 17:00

Duyu Bütünleme Terapisi

Duyu bütünleme; “vücudumuzdan ve çevremizden aldığımız duyu bilgilerinin kullanım için organize edilmesi” sürecidir. Duyu bütünleme modeli nörobilim alanında çalışan Amerikalı bir Ergoterapist ve Psikolog olan A. Jean Ayres tarafından geliştirilmiştir. Bu model, Ayres’in öğrenme güçlüğü olan çocukların bedenlerinden ve çevrelerinden aldıkları duyusal bilgileri yorumlamada zorluk yaşadığı yönündeki gözleminden doğmuştur.

Ayres; duyusal işlem problemlerinin sıklıkla motor ve akademik öğrenmedeki sorunlarla ilişkili olduğunu da gözlemlemiştir. Duyu bütünleme, beynin duyusal bilgilerin düzenleyicisi ve yorumlayıcısı olarak nasıl işlediğinin kavramsallaştırılmasına dayanır. Duyu bütünleme bozukluğu, beynin duyusal bilgilerin işlenmesi ve bütünleştirilmesi için uygun şekilde organize edilmediğinde meydana gelir. Duyu bütünleme modeli genellikle, nörolojik hasarı olmayan, öğrenme ve davranışta hafif ila orta derecede problemi olan kişiler için uygun olarak kabul edilir. Model, beyindeki duyusal organizasyondaki zorlukları ele alır ve temelde çocuklarda uygulanmak üzere tasarlanmıştır. Ayres; tipik gelişim gösteren çocuklar ile duyu bütünleme sorunları olan çocukları karşılaştıran bir dizi çalışmadan elde edilen bulgulara dayanarak, duyu bütünleme bozukluğu paternlerini tanımlamıştır.

Duyu bütünleme teorisi beş varsayıma dayanmaktadır:

  • İlk varsayım, beynin devam eden duyusal işlemleme deneyimlerinin bir sonucu olarak beynin değişme veya değiştirilme yeteneği olan nöral plastisitedir.
  • İkinci varsayım, duyu bütünleme kapasitesinin gelişimsel bir sırası olduğudur. Bu gelişimsel sıra, normal beyin olgunlaşması ve duyusal deneyimlerin birikimi arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Beynin gelişimsel dizisinin biyolojik olarak belirlendiği kabul edilirken, beyin; gelişim sürecinde biyolojik potansiyelini organize etmek için duyusal işlemlemeye de bağımlıdır.
  • Üçüncü varsayım, beynin bütüncül olarak işlev görmesidir.
  • Dördüncü varsayım, beyin organizasyonu ve adapte edilebilir davranışın etkileşimli olduğudur. Beynin organizasyonu adapte edilebilir davranışı mümkün kılar ve adapte edilen davranış (duyusal bilginin işlenmesini içeren) beyin organizasyonunu etkiler.
  • Beşinci varsayım, kişilerin duyusal motor faaliyetlere katılmak için içsel bir dürtüleri olduğudur.

Duyular

Duyu bütünleme teorisine göre, taktil (dokunma) sistem hem fiziksel hem de mental olarak insan davranışı üzerinde önemli rol oynar. Deride dokunma, ağrı, sıcak, soğuk, basınç ve tüylerin hareketine duyarlı birçok farklı reseptör vardır. Dokunma reseptörleri spinal korda uyarı gönderir. Dokunma, uterusta fonksiyon gören ilk iletişim sistemimizdir ve çevreyle olan tecrübelerimize aracılık eder. Dokunma sayesinde besleniriz, sakinleşiriz ve birisine bağlanmamızı gerçekleştiririz. Dokunma sistemi; dil, motor, kognitif beceriler gelişinceye kadar tecrübelerimize ve ilişkilerimize rehberlik eder ve nöral organizasyon için çok önemlidir.

Propriyosepsiyon, eklem ve beden hareketlerinin uzaydaki pozisyonunun algılanmasıdır. Propriyosepsiyon, vücut farkındalığının gelişiminin altında yatan kas ve eklemlerden alınan duyusal bilgilere dayanır. Propriyosepsiyon önemli bir geri bildirim döngüsü ile bilgi içerir. Motor planlama ile ilişkili olan bu döngü, vücut parçalarının pozisyonu veya hareketi etkilemek için harcanan motor çaba hakkındaki verilerle entegre edilerek vücut parçalarının konumu hakkındaki duyusal verilere izin verir. Bu geri bildirim, kişinin aktif istemli) ve pasif (istemsiz) hareket arasında ayrım yapmasına ve kişinin vücut parçalarını pozisyonlamasına izin verir.

Vestibüler reseptörler iç kulakta bulunur, başın hareketini algılar ve yerçekimine karşı dik durmamıza yardımcı olmak için başın, gövdenin veya bacağın herhangi bir hareketini düzelten düzeltici baş, gövde ve ekstremite hareketlerini ortaya çıkarır. Bu reseptörler ayrıca göz kaslarıyla da bağlantılıdır ve başın hareketini kompanse etmek için gözlerin hareket etmesini sağlar. Vestibüler – propriyoseptif sistemden alınan duyusal veriler hareketi izlemek ve kontrol etmek için bir referans noktasıdır. Dokunsal veriler, bireye dış dünyayla fiziksel temas nar kında bilgi sağlar. Görsel ve işitsel veriler ayrıca dış ortamdan kaynaklanan mekansal ve zamansal bilgi sağlar. Duyusal entegrasyon yani duyu bütünleme, tüm duyusal verilerin beyinde organize edildiği ve işlendiği, anlamlı bilgilere dönüştürüldüğü ve motor davranışı planlamak ve yürütmek için kullanıldığı süreçtir.

Kaynakça:

  1. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/388596
  2. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/388691
  3. https://www.terapimarketi.com.tr/ergen-genc-yetiskinler-icin-duyu-butunleme-rehberi.pdf
Sohbet Başlat
Merhaba 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?